Özellikle ikili ilişkilerde bu eşitlik mevzusu epey kafa karıştırıcı. Mesela ben eşitlikle kafayı bozmuş erkeklerin kadınlara çok büyük bir haksızlık yaptığını düşünüyorum. Gerçi ben aşırı inceliği kabalık olarak yorumlayabilen biri olarak, kulağa pek doğru gelen şeyler söylemiyorum şu an. Farkındayım. Fakat doğru olan her şey kulağa doğru olarak gelmeyebilir. Önemli olan esasen doğru oluşu. Ya da benim öyle olduklarına inanıyor olmam.
Nil'in yeni şarkısını dinledim. Zaten Nil'in dünyasına, o basit diliyle çok derin konulara dokunmasına oldum olası bayılırım. Nil'i bir çocuk şarkıcısı olarak görüyorsan ve bir şarkının sana hitap etmesi için illa ağdalı bir dille yazılmış olması gerekiyorsa, burada okumayı bırakabilirsin sevgili arabesk ruh.
Geriye kalanlarla devam ediyoruz. Aç da dinle bi', hatun resmen şöyle demiş;
"Ancak bana dünyayı bir tur döndürecek, beni ben diye sevecek, yıldızlara götürecek, meteorları tutup uzaya savuracak, yenilgi nedir bilmeyip, dokunduğunu deviren biriyle mutlu olabilirim. Öyle biriyle dünyayı cennete çevirebilirim. Onunlayken hiçbir şeyden korkmam. Hep böyle birini aradım. Kahramanım olacak. Öyle adamın yarısı olurum, hep yanında dururum." Vallahi bak, aç ve dinle. Hatta yetmemiş, böyle olan adama Batman, Heman falan da demiş. Bir övgüler, bir yüceltmeler..
Ağzından bal damladığını görmemek mümkün değil. Zira kendisi bu şarkısı ile kadınların esasen hep bir kahraman arayışında olduklarını vurgulamış. Arıyoruz, yalan yok. Kontrolünü kaybetmeyen, yeri gelince sığınak olabilecek, arabesk duygulardan uzak, koruyup kollayan, dönüp bakınca yanımızda görebileceğimiz, güçlü birilerine ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü eksik olan yanımızı tamamlamak istiyoruz. Biz, duyguları ile düşünceleri düğümlenmiş ve netlikten epey uzak bir tür olarak karşımızda bize benzemeyen birilerini görmek istiyoruz. Maksat tamamlanılsın, bir olunabilsin. Bu yüzdendir ki, aşırı duygusal erkekler pek bir güçsüz gözüküyor gözümüze. Gözümüz hep güçlülerde, hep net olabilenlerde. Batman'lerde, Heman'lerde.
İşte bu yüzden ilişkilerdeki kadın erkek eşitliğine pek sıcak bakamıyorum. Çünkü ben bana benzeyen, ben olan birini değil; eksiklik duyduğum her şeyi tamamlayabilecek birini istiyorum. Alkış tutacağım birini. Sen yine yaşa duygusallığını, ama bir duruşun olsun. Ne bileyim, Superman'i örnek al. Hani zor durumda olanlara, yardıma ihtiyacı olanlara oturup şiir de yazabilirdi adam. Ama o parmağını kıpırdatmayı, kalkıp kahraman olmayı seçti.
Ağaçlar arasında birbirini kovalayan ve sonunda biri yere düşünce diğerinin gidip sarıldığı yeşilçam çiftlerinden fazlası olabiliriz eğer inanırsak. Hem bir noktadan sonra kamera başka yöne doğru dönecek, sonu yok. Oysa Superman gelse, sarılsak. Uçsak, kaçsak. Ohoo, uzun metraj film oluruz.
Kadın kahramanın güçlü olmasını ister. Erkekse kadınının o söylemeden de onu anlamasını gücünün altında onunda sadece ona ait olan sevgiye ihtiyacı oldugunu anlamasını ister.
YanıtlaSilsaçlarına yıldızlardan taç yapmaya değecek kadın için güçlü olamayanlara ne yazık...